
Vaktiyle dağ, bayır, bostanlık olan ve bir rivayete göre Nizam-ı Cedid ve II. Mahmud’un eşkinci neferlerinin tüfekle nişan attıkları Nişantaşı ve civarının çehresi II. Abdülhamid’in Yıldız Sarayı’na yerleşmesiyle değişmeye başlar. II. Abdülhamid’in, has adamlarını Yıldız Sarayı’nın yakınına toplama arzusuna düşmesiyle Nişantaşı ve civarı bostan kulübelerinden, inek ahırlarından kurtularak; sultan ailesinin, paşaların ve nazırların; bahçeli, selâmlıklı haremli, at koşturacak sofalarla, yirmişer otuzar odalı, içleri tıklım tıklım, kapıları Arnavut, Boşnak bekçili konaklarıyla bezenmiş büyük bir mahalle haline gelir.
11 Şubat 1882 tarihinde II. Abdülhamid, Teşvikiye’de Kalpakçı Mıgırdıç ile karısı Firisine’ye ait olan 59.600 zira (44.700m2) büyüklüğündeki araziyi, vârislerinden 445.750 kuruşa satın alarak Sadrazam Said Paşa, Hayreddin Paşa, Hariciye Nazırı Said Paşa, Mâbeyn-i Hümâyûn başkâtibi Süreyyâ Ahmed Paşa, Ordu-yu Hümâyûnlar müşiri Rauf Paşa ve serkarin Hacı Ali Paşalara ihsan eder. Padişahın ihsan ettiği bu arazilerde yine padişaha ayrılan ödenek ile konaklar, köşkler inşa olunmaya başlar.


Vincenzo Caivano’nun, 5 Mayıs 1967’de vefatı üzerine oğlu Achille Caivano, eşi Jozette ile Büyükada’dan Maçka Palas’a taşınarak binanın idaresini üzerine alır. Bahçesi 1972 yılında Polatlara satılan Maçka Palas’ın tenis kortu da bir süre sonra otopark olur. Alt katlar ise dükkân olarak kiralanır.
Achille Caivano’nun eşinden bir yıl sonra 4 Aralık 1988’de vefatıyla Maçka Palas iki evlatlığı ile Yunanistan’daki akrabalarına kalır. 22 Aralık 1994 tarihinde Doğuş Holding, Maçka Palas’ı satın alır. Tüm kiracılar Maçka Palas’tan çıkarıldıktan sonra restorasyon başlatılır. Maçka Palas’ın alt katları mağaza, üst katları ise Körfezbank Genel Müdürlüğü olur. Yetmiş altı yaşındaki bina yeni kimliğiyle üçüncü binyıla yelken açar.